Hüma kuşu, çoğu kez cennet kuşu olarak da adlandırılan, görünmeyecek şekilde çok yükseklerde dinlenmeksizin sürekli uçan, asla yere değmeyen -bazı kaynaklarda ayakları olmadığı da nakledilir- efsanevi kuş.
Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılması sebebi ile talih kuşu veya devlet kuşu olarak da isimlendirilir.
Osmanlı tarihinde bilinen “Hümayun” teriminin, “Umay (Humay)” adıyla İlgili olduğu düşünülür. Hakimiyetin göklerden geldiğine, Tanrı vergisi olduğuna dair eski mitolojik inancın izleri, halk arasında “Hüma” yani devlet kuşuyla ilgili dolaşan söylentilerde korunmuştur. Çok yaygın olan bir inanışa göre de “Devlet Kuşu” veya “Şahlık Kuşu” denilen “Hüma” kuşunun gölgesinin bir insanın başı üzerine düşmesi, o insanın dünyada çok bahtiyar biri olacağının, taç giyeceğinin ve hakimiyete ulaşacağının işareti sayılırdı. Bu inanç Azerbaycan hikâye ve efsanelerinde, “Devlet Kuşu”nun uçurulması ve omzuna oturduğu insanın padişah seçileceği şeklinde yaşamaktadır. Onun bahtiyarlık ve mutluluk sembolüne dönüşmesi ise benzer bir olaydır.
Hüma kuşu, Osmanlı, Türk, Fars ve Urdu edebiyatında sıklıkla başvurulan motiflerden biridir. Bunlar arasında Hüma ve Hümayun mesnevileri ile kuşlar arasındaki konuşmalara dayalı alegorik eserler başı çeker. XII. yüzyılda yazılan Gazali’nin Risaletü’t-tayr’ında, Ferîdüddîn-i Attâr’ın bu eserden yararlanarak yazdığı Mantık-ut Tayr’da ve Ali Şîr Nevaî’nin Attar’ın eserine nazire olarak kaleme aldığı Lisânü’t-Tayr’da sıklıkla geçmektedir. Cennette yaşaması, çok yükseklerde uçup yedi kat göğün üzerindeki felekler ve burçlar arasında dolaşması ve hatta Tanrı’ya kadar gidip gelen bir kuş olması sebebi ile Türk halk edebiyatında da Hüma, erişilemeyecek yüksekliklerin bir sembolüdür. Bazı ortak özellikleri dolayısıyla da Feniks, Garuda, Simurg ve Kaknüs gibi diğer efsanevî kuşlarla karıştırılan Hüma, Divan şiirinde mitolojik kuşlar içinde özellikleri nedeniyle en çok sözü edilendir. XVI. yüzyıldan başlayarak şiirlerdeki kullanım sıklığı sürekli bir artış göstermektedir.
Bâki’nin divanında geçen bir beyit:“Zülf-i siyahı sâye-i perr-i Hümâ imiş İklîm-i hüsne anun içün pâdişâ imiş.” Siyah zülfü Hümâ kanadının gölgesiymiş. Güzellik ülkesine onun için padişahmış. Burada siyah zülfü Hüma’nın gölgesine benzetilen sevgili bu güzelliği sebebi ile güzellik ülkesinin padişahı olarak adlandırılmakta ve Hümâ’nın gölgesinin üstüne düştüğü kişinin padişah olması inancına telmih yapılmaktadır.
Özbekistan devlet arması ve İran Hava Yolları’nda da Hüma kuşu kullanılmaktadır.
Ayrıca Fatih Sultan Mehmet Han’ın annesinin ismi de Hüma Hatun’dur.d